Son zamanlarda İstanbul özellikle Kadıköy çevresinde vegan beslenme hakkında bilinçli işletmelerin oranında büyük bir artış yaşandığını mutlulukla söyleyebilirim sanırım. İstanbul hatta Türkiye’nin başka yerlerinde de bu bilinç artarak devam ediyor olsa da Kadıköy bu konuda liderliğini hala korumakta devam ediyor (ya da hayatımın büyük bir kısmı oradaki kafeleri keşfetmekle geçtiğinden böyle bir izlenime de kapılmış olabilirim) Özellikle pandeminin bitmesiyle Kadıköy çevresinde vegan pastaneler birbiri ardına açılmaya başladı. Bu durum karşısında hem ben hem de bu seçeneklerin artmasını senelerdir bekleyen kişilerin, aynı hisse kapıldığını içten içe hissedebiliyordum. Mutluluk, duygusallık ve bu hislerin getirdiği ‘Başardık’ hissi…
Yeni açılan Bake Veg’de mutluluğuma mutluluk katan bir yer oldu benim için. ‘Nasıl mekana bu kadar hızlı kanın ısınabildi?’ diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Öncelikle neden bilmiyorum ama dışarıda yapılan Pazar kahvaltısı konseptine her zaman oldukça imrenen biri olmuşumdur. Geç kalktığınız bir Pazar sabahı arkadaşınızla veya sevdiklerinizle ev dışında bir yere kahvaltıya gitmek sonrasında sizin için hazırlanan ikramlar ve sıcacık çay eşliğinde yapılan keyifli sohbetler belki de hep erken kalkan biri olduğumdan bana huzurlu bir aktivite gibi gelirdi. Bir de ‘Vegan kahvaltı’ denildiğinde akıllara hep yulaf kâsesi gibi şeylerin gelmesi bir de yetmeyip bunu fahiş fiyatlara satılması cidden içimde hala bir yaradır…(İşletme sahipleri eğer bu yazıyı okuyorsanız artık anlayın biz zaten aynısını evde de yapabiliyoruz bize farklı seçeneklerle gelin yahu!)
İşte Bake Veg tam burada imdadıma yetişmişti. Görüntüleri ile beni mest eden tatlılarının dışında kahvaltı seçeneklerine de yer vermeleri bence çok güzel düşünülmüş bir detay olması ile birlikte sonunda şu kahvaltı ritüelini bende tadabiliyor olacaktım…
O gün cidden kendimi en güzel ve en rahat hissettiğim kombinimi giymiş yanıma da en sevdiğim insanı alarak ne kadar Kadıköy’e çok uzak otursam da sabah kapılarını 10.00’da açan bu yerin önünde tam 10.00’da dikilmiştim. (Oradakilerin bile bana şaşkın gözlerle baktığına oldukça eminim :D)
İlk izlenimim fotoğraftakilerden çok daha küçük bir mekan olduğu fakat içerideki dekor ve minimalist dizaynın etrafı oldukça samimi göstermiş olmasıydı. Ayrıca çok kalabalık mekanlarda aşırı gerilen biri olduğumdan kimse yokken mekanın keyfini çıkarıyor ve istediğim gibi etrafı fotoğraflıyor oluşum da ekstra keyifliydi diyebilirim.
O sabah hem biraz açgözlü olduğumuz hem de fotoğraflamak amacıyla masayı donatabildiğimiz kadar donatalım mantığıyla ‘Kahvaltı Tabağı’ ve ‘Pankek’ almıştık.
Hepsi teker teker masamıza geldiğinde benim gözlerimin nasıl fal taşı gibi açıldığını sanırım anlatmama gerek yok diye düşünüyorum… Kahvaltı tabağında tahinli menemen, muhammara, humus, cevizli kuru domates, vegan sucuk, domates, salatalık, mevsim yeşillikleri, ızgara yeşil zeytin (favorim!), siyah zeytin, vegan beyaz peynir, fıstık ezmesi, vegan tereyağı, elma balı, reçel, tam buğday ekmek, simit ve iki çay vardı. Pankekte ise kaju kreması, akçaağaç şurubu, çilek, muz ve yaban mersini yer alıyordu.
Açıkçası bu beslenme şeklini benimsediğimden beri hiçbir zaman vegan ikame ürün arayan veya evinde tüketen biri olmadım çünkü normal hayatta da sucuk, salam vb ürünleri çok tüketmiyordum ama vegan ürün olduğundan olacak ki içten içe tadını oldukça merak ediyordum. Özellikle vegan sucuk, vegan tereyağ & bal içlerinden en merak ettiklerimiz olduklarından ilk normal kahvaltı tabağıyla başladık ve bunun bizi oldukça tatmin ettiğini içtenlikle söyleyebilirim. Hatta bir ara karşımdaki kişi (aka ortağım sevgili Emre) o kadar hızlı yemeye başladı ki bende aceleyle yiyebildiğim kadar yemeye odaklandım 😀 Reçel ve elma suyu ve şekerden yapılan elma balı bana fazla tatlı gelmişti ama yine de bu süpürmeme engel olmadı. Vegan tereyağı normal kokusuz tereyağı gibiydi. Vegan sucuk Emre’nin onayından fazlasıyla geçmiş olsa da ben kararsızlığımı korumaya devam etmiştim. Peynir bence şu ana kadar tattığım en iyi nişasta bazlı vegan peynir idi. (Normalde nişasta bazlı peynirleri hem besin değeri hem de tadından dolayı pek tercih eden bir tip değilim. Kullandıkları markanın ne olduğunu cidden çok merak ettim.)
Vegan pankek ise gayet güzeldi özellikle sanıyorum ki kendilerinin yaptığı kaju kreması cidden enfesti.
Kahvaltımızı bir hışımla bitirmiş olsak da sanırım en keyif aldığım kahvaltılardan biri oldu. Hesabımızı ödeyip kalkarken yavaştan tatlıları vitrine dizmeye başladıklarını gördüğümde gözüm iki saniye tatlılarda dikili kalsa da kendime tatlı sözü verip bir dahakine diyerek günümüzün geri kalanına devam etmek için ayaklarımızı kapıya yöneltmiştik.
Özetlemek gerekirse Bake Veg hem kafa dinlemek hem o imrenilen Pazar kahvaltı keyfini tamamen bitkisel bazlı ürünlerle çıkarmak hem de tatlılarınızı alıp arkadaşlarınızla koyu bir sohbete dalmanız için biçilmiş bir kaftan diye düşünüyorum.
Şimdiden Bake Veg’in açılmasında emeği geçen herkese çok teşekkür eder ve başarılarının devamını dilerim ☺
Bake Veg Hakkındaki Bilgiler
Bake Veg
Adres: Rasimpaşa, Duatepe Sk. No:4A, 34716 Kadıköy/İstanbul
Instagram : https://www.instagram.com/bake.veg/
PPang – Moda, Kadıköy
Kore mutfağının yeni vegan lezzetlerini denemek ister misiniz?PPang, vegan seçenekleriyle İstanbul’un gözdesi haline geldi. Moda şubesinde tattığım vegan alternatifleri sizi de etkileyecek!
Tamamen Organik Tost – Moda, Kadıköy
Tostun Popülerliği ve Pratikliği Türkiye’deki çoğu evde en fazla yapılıp yenen ürünlerden biri zannederim ki …
Loved Gelato – Bağdat Caddesi, Kadıköy
Arkadaşlarıma ve yakın çevreme benimle ilgili bir şey sorduğunuzda size yazın veya kışın fark etmeksizin …